Bakan Soylu İdlib bölgesinde yapımı devam eden briket evlerde incelemede bulundu

Bakan Aristokrat, Hatay Valisi Rahmi Doğan ve Yıkım ve Acele Koşul Yönetimi (AFAD) Başkanı Yunus Sezer ile AFAD koordinasyonunda İdlib bölgesinde yapımı aralıksız briket evlerde incelemede bulundu.

Yapımı tamamlanan evlere yerleşenler ile çadırda kalan aileleri de ziyaret eden Soylu, ailelere Türk halkı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını iletti.

Burada AFAD göre hazırlanan yardım kolilerinin dağıtımına eşlik eden Asilzade, çocuklara da oyuncak ve çikolata verdi.

İncelemesinin arkasından AA muhabirine tanımlama yapan Soylu, İdlib’de takriben 3,9 milyon kişinin yaşadığını belirterek, AFAD koordinesindeki kurumların ve sivil toplum örgütlerinin buradaki insanlara destek olmak için çalıştığını söyledi.

Bakan Asilzade, bölgede takriben 2 bin 900 briket evin olduğunu ifade ederek, “Sayın Cumhurbaşkanımızın, kabinemizin ve tüm arkadaşlarımızın yaptırdıkları evler de bu bölgede. Buralarda yüz binlerce insan yaşıyor. Şu asıl kadar İdlib bölgesinde yaklaşık 63 bin 500 briket ev planlandı. Bunlardan 52 bin 500’ü tamamlandı, 7 bin 500’ünün daha yapımına başlandı. Yapımı tamamlananlardan takriben 46 bini teslim edildi.” diye konuştu.

Göç eden insanların kış sebebiyle güçlük yaşadığını anlatan Asilzade, şunları kaydetti:

“Bu 63 bin 500 briket evin fiilen bir önemi var. Bu insanların kaldığı çadırlı bölgeye de gittik. Kışın buradan farklı manzaralar da geldi. Başlıca itibarıyla biz onlarla da ilgileniyoruz. Onlar ara sıra konuşlanması lazım gelen yerlerde, bizim önerdiğimiz bölgelerde kalmıyorlar, tarım arazilerinde kalıyorlar. Bu da natürel çok doğal olarak çamur ve toprak oluyor, yaşanması şiddet bir halle karşısında karşıya kalınıyor.”

– “BÜYÜK BİR SINAVDAN GEÇİYORUZ”

Asilzade, Yunanistan tarafından geri itilen 19 baştan savma göçmenin donarak hayatını kaybetmesine değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Biz büyük, asil bir milletin evlatlarıyız. Bir büyük sınavdan geçiyoruz. Yerlerinden, topraklarından edilmiş insanların zorluklarına el atacak mıyız atmayacak mıyız, varlığımız bizi şımartacak mı şımartmayacak mı, komşularımıza sırtımızı dönecek miyiz dönmeyecek miyiz? Büyük bir sınavdan geçiyoruz fakat bu büyük milletimiz bu sınavdan geri kalmıyor. Şayet şu cümleyi anlatmak fazla uygun olur. Bu sınavda barbar batının o zalim kollarına bu mazlum insanları bırakmıyoruz. Eğer bıraksak ne olacak? Yunan sınırında 19 kişiyi insafsızca donmaya, ölmeye iten ve bunun için de vicdanında en küçük bir bezginlik olmayan bir anlayışın insafına terk ederiz bu insanları.”

– “KÜRESEL GÜÇLERİN TEPİNME SAHASI OLMASI VİCDANIMIZI ZEDELİYOR”

Briket evlerin, aileler için önemine aksan yapan Bakan Aristokrat, şöyle devam etti:

“Burada yapılan briket evler baştan sona sıcacık, en azından çadırlarda olmadan kıştan kendilerini koruyabilecek ve bir aile bütünlüğü içerisinde yaşayabilecekleri bir anlayış burada sergileniyor. Yalnızca bu değil, kömüründen sağlık malzemelerine, gıdasından battaniyesine kadar yardımlar dağıtılıyor. Burada devletimizden, AFAD, Kızılay ve Diyanetimizden, tüm sivil toplum örgütlerimizden, her birinden Allah razı olsun. Burayı bir lahza olsun yalnız bırakmıyorlar. Buna benzer şekilde devam edeceğiz. Kardeşlerimiz ve biz yalnız bırakmayacağız. Buranın dünyadaki küresel güçlerin tepinme sahası olması vicdanımızı zedeliyor. Onun için bu insanların mazlumluğunun en büyük zor olduğuna inananlardanız. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan buradan elimizi çekmememizi, insani olarak aralıksız burada bulunmamızı ve bu bölgelerdeki yaşam standartlarını sürekli olarak yükseltilmesini talimatlandırdı. Bu çerçevede tüm kurumlarımız da çalışıyor.”

Aristokrat, AFAD koordinasyonunda son günlerde toplanan 16 tır insani takviye malzemesinin göçmenlere ulaştırıldığını belirterek, sivil toplum örgütlerinin ve kurumların kış her tarafında binlerce takviye tırıyla göçmenleri yalnız bırakmadığını dile getirdi.

Çok sayıda kişinin elinden geleni yaptığını söyleyen Bakan Asilzade, “Allah bu sınavda bizi insanlığa mahcup etmesin. Sorumluluğumuz odur, ona inanıyoruz. Çocukların cıvıltısını duyuyorsunuz. Bu çocukları yalnız teslim etmek, soğuğa terk etmek, geleceklerini travmalı yaşamalarına sebep olmak en büyük insanlık suçudur. Biz bu suçun ortağı değiliz. Tam aksine insanlığı bu suça iki taraflı olmamaları için senelerdir uyarıyoruz.” dedi.

– “Dünyanın zalim rekabetine vicdanımızı teslim etmeyeceğiz”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, briket evlerin yanı sıra altyapı çalışmalarının da yapıldığının altını çizerek, şunları aktardı:

“Geçen yıl bu bölgelere 5-6 kere gittik, geldik. Bu sene ilk gelişimiz fakat Allah inşallah daha pozitif gelmeyi nasip eder. Buradaki kardeşlerimizi bu çadır hayatından, zorluk hayatından kurtarmak, bastığımız taşa dek Sayın Cumhurbaşkanımızın düşüncesiyle gerçekleşmiştir. Bu briket evleri yapıyoruz ama onlara içten dürüst bir altyapılar da yapmamız lüzumlu. Özellikle şu yolların kilit taşlarının da yapılması, gerekeni bizatihi Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu iradeyle gerçekleştirdik.”

Yalnızca İdlib’de yok dünyanın birçok uygun destek çalışmalarının yürütüldüğünü vurgulayan İçişleri Bakanı Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Biz büyük bir milletiz. Bu arkadaşlarımızın hepsiyle Bangladeş’te, Yemen’de, Arakan Müslümanlarıyla, Lübnan’da, Afganistan’da, dünyanın çoğu noktasında beraberiz. Afganistan’da birinci trenimizi gönderdik. İkinci trenimiz de derhal 850 ton hazırlandı, doldu. İnşallah önümüzdeki hafta içerisinde göndereceğiz. Kuşkusuz zorluklar çekiyoruz ama zorlukları çekerken yanı başımızda olan insanlık dramına da duyarsız kalmak bizim milletimizle hiç örtüşmeyecek bir karakterdir. Daima beraber uğraş göstereceğiz ve bu çocukların yarınlara ait bu anlayışı hep beraber oluşturacağız. Onlar da 9 aylık doğdu biz de, onlar da insan biz de insanız. Onun için dünyanın acımasız rekabetine vicdanımızı teslim etmeyeceğiz. Etmediğimizi de hep beraber Allah’a şükür gösteriyoruz. Allah bizi bu yoldan ayırmasın. Açıkçası da odur. Allah yardımcımız olsun. Milletimize de buradan medyun-u şükranız. Paylaşmayı, yardımseverliği, komşuyu, çocuğu, büyüğü, yerinden edilmişi haberdar olan bir milletin mensuplarıyız.”