Bakan Soylu muhalefete sert çıktı: Görmezden gelemeyiz!
İçişleri Bakanı Süleyman Asilzade, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Bakanı Asilzade’ya , HDP’li Semra Hoş hakkında yöneltilen soruya şu cevabı verdi:
“Partilerin grup konuşmalarını birazcık seyredebildim, arkadaşlarıma da takip ettirdim. Ne Meral Akşener ne Kılıçdaroğlu ne de HDP, ‘Bu resim dürüst değildir. Terörle bu dek iç içe girmiş ve terörün içinde bulunmuş bu anlayışı güçlü olarak reddediyoruz. Bunu kabul etmiyoruz.’ diyemediler. Siyasette şu işler vardır. Bazen birisi çaktırmadan bir söz söyleyebilir. Yarın değişik gün karşınıza çıktığında ‘Bizim arkadaşımız söyledi.’ derler. Orada liderlerin, genel başkanların sözü esastır. Bir tanesine bir şey söylemedi, söyleyemedi.”
Her şeyin siyasete meylettirilmesinin yanlışlığına dikkati çeken Aristokrat, “1960 darbesine bu arada İsmet İnönü’nün söylediği ‘Sizi ben bile kurtaramam.’ mantığını 21. asırda ‘Biz iktidarı devirelim, kiminle devirirsek devirelim.’ anlayışına ve mantığına girersiniz. Bu bir terör örgütü olur. Hiç önemli değil. FETÖ cadde çağrısı yapacak. Hiç kayda değer değil. FETÖ’nün Avrupa’daki ve Amerika’daki sosyal medya teröristleri çağrı yapacaklar. Bunun hiçbir ehemmiyeti yok.” değerlendirmesinde bulundu.
Asilzade, Güzel’in manzara verdiği teröriste ilişkin ise “2009’da terör örgütüne katılmış. Nereden katıldığını biliyor musunuz? Dicle Haber Ajansından.” dedi.
“Bu insan milletvekili almak için resmi başvurularını yaptığında devlet nasıl bir araştırma gerçekleştiriyor. Devlet, ‘Bu insan milletvekili olamaz.’ diyemiyor mu?” sorusu üstüne Soylu, şunları kaydetti:
“Diyemiyor. Devletin böyle bir hakkı değil. Adli sicil kaydı var. Bu kişinin adli sicil kaydında bir problem söz konusu yok. Diyelim ancak bu birey doktorken, eczacıyken ya da bir ödev gerçekleştirirken bir hırsızlık yaptı. Bir cinsel tacizde bulundu. Kovuşturma ve soruşturma devam ederken bunun adli sicil kaydına işlenmez. Adli sicil kaydı nedir biliyor musunuz? Tüm her şey bitecek. En üstteki merci olan, bazı daha alçak derece mahkemeler de bunun kararını verebiliyor. Geneli üst yargıdır. Sonradan adli sicile girer. Bununla ilgili bir canice yatmışsa, bunun karşılığını da ödemişse buradan çıkarılır. Buradan hiç kimse göremez.”
– İBB’DEKİ TEFTİŞ
Asilzade, konuşmasında, İBB’deki terörle iltisaklı oldukları belirtilmiş çalışanlar hakkında başlatılan teftişe ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sosyal medyanın yalanı doğru kılamayacağına vurgu yapan Aristokrat, “Her ay bazı gazetecilere 15 bin lira, bazılarına 30 bin lira, bazılarına diğer şeyler tahsis etmek sizi haklı ve yasal kılmaz. Göreceğiz önümüzdeki günlerde. Kontrol yapılıyor. Bakalım neler çıkıyor? Millet gücünü halk kendi siyasi ikballeri için kullanmazlar. Millet gücünü bu ülkenin, milletin geleceği, devletin bekası için… Bizim diğer sorumluluklarımız var.” diye konuştu.
Seçimlerin kaybedilebileceğini dile getiren Soylu, ara sıra de kaybedilen seçimin de gelir olduğunu söyledi. Aristokrat, ellerinden geleni yaptıktan sonradan takdiri her zaman millete bıraktıklarını aktararak, şöyle devam etti:
“Halk Müziği böyle takdir gösterdi. Başımızın üzerinde yeri var. Kuşkusuz ki bu, bizim yarışı bıraktığımız anlamına gelmez. 2024 seçimleri için parti teşkilatları ellerinden gelen gayreti ortaya koyacaklardır. Sonucunda baştan İstanbul’un teveccühünü almak için gayret gösterecekler. Patnos ve Silopi belediye HDP’de. Patnos ve Silopi belediyesinin oraya istediği kişiyi almasına seyirci mi kalmalıyız? Dağla irtibatlı veya dağdakinin bir kardeşini oraya alabilecek, bunu terör örgütünün talimatıyla gerçekleştirecek bir anlayış mı ortaya koymalıyız? HDP’de olabilir. Benim görevim kanuna uymayan durumu yoklama etmektir. Bana bu görevi ahali veriyor.
2019’dan bugüne değin tamı tamına belediyelerle ilgili 2 bin 32 soruşturma yapmış Bakanlığımız. Türkiye’deki bütün belediyelerle ilgili, tüm siyasi partilere ayrı gerekçelerle… Biz araştırma, ön inceleme ve buralardan da bir durum söz konusu olursa… Ara Sıra hukuka uymuyor. Söylendiği gibi olmayan sonuçlar da çıkmayabiliyor. Eğer böyleyse soruşturma açılır. Vatandaşın şikayetleri ya da sizin gazetenizde çıkan kamuya mal olmuş meseleyle ilgili durum meydana gelirse yapılması gereken soruşturmalardır. Daha Aşağı baremlerini söyledim. dahası bizim rutinlerimiz vardır. Özel idarelerimi gözden geçirmek zorundayım. YİKOB’larımı denetlemek zorundayım rutin olarak. Belediyeleri rutin olarak denetlemek zorundayım. Benim görevim bu. Onun gözüne bir çapak sokmak için yok. Onun bir açığını yakalayıp onunla ilgili bir süreci başlatmak için değil. Bizim arkadaşlarımızın bir görevi de rehberlik yapmaktır.”
Teftişlerin iki rutini olduğunu anlatan Asilzade, bunlardan birinin de özel teftiş olduğunu söyledi. Soylu, bunun genel teftişten daha kısıtlı, zamanı ve zemini daha muhakkak olduğunu belirterek, “Bu abartıldığı gibi ‘Bunun üzerine gidiliyor.’ gibi değil. 2019’dan bugüne belediyelerle ilgili yapılan özel teftiş sayısı 166’dır. 2019’da 47, 2020’de 3, 2021’de 6 AK Parti belediyesine özel yoklama üretilmiş. 2021’de 14, 2020’de 4, 2019’da 25 CHP belediyesine teftiş yapılmış.” diye konuştu.
Aristokrat, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Biz adli sicil kaydını aldık.’ diyorlar. Adli sicil kaydında not olarak hatta 2019’da bu alınırken ‘Bu sakıncalıdır, çalıştırılmaması gerekir.’ denilenlerin hepsi alındı. 2019’un haziranıyla kasımı arasında istediklerinde ‘Bu sakıncalıdır, bunun alınmaması gerekir.’ dendiği anda emniyet tahkikatı ve arşiv araştırması sonucunda, almış ve koymuş. Tüm belgeler burada. Hepsi var. 2020-2021’de şirketlerden bir tane istememiş. Madem istenmiyor, madem size… Sicil kaydı almışsanız, madem sicil kayıtlarında bir şey görmemişseniz şurada bize yazı yazmışsınız bu iddialar ortaya çıktıktan sonra. Bunları ben kendimden ortaya çıkarmıyorum. TBMM’de kendi hesabımızı saptamak zorundayız. Bütçe görüşmeleri esnasında o gün şahsıma da hakaret eden CHP Grup Başkanvekili Hür Özel çıktı, ‘Siz 2019 seçimlerinden önce yalan söylediniz, eğer burası kazanılırsa buraya şöyle şöyle ahali gelecek dediniz. Bunu kanıt edemediniz, müfterisiniz.’ Bunun üzerinden hakaretlerde bulundu. Onun üzerine MHP Milletvekili Açlık Bayan bu soruyu sordu. Şu şu belediyelerde meclis üyeleri CHP kontenjanından girdi, terör örgütüyle bağı olduğu için belediye meclis üyeliklerinden atıldılar, bir kısmı da tutuklandı, bir kısmı cezaevinde kaldı, bir kısmının da hala mahkemeleri sürüyor. İkincisi şu yapılan soruşturma. Bunun içi nereden geliyor? DİAYDER’den. Bu olay başladığında ben bunun İBB’yle bağlantısı olduğunu bilmiyordum. Jandarma ‘Böyle bir tespitimiz var, bunu savcılığa bildireceğiz, bu konuda kabahat saptama ettik.’ dedi.
Kamuya bir adam alıyorsunuz. Nereden alıyorsunuz? DİAYDER’den. Bu DİAYDER’le ilgili meseleye girdiğimiz süre İBB’yle ilgisi olduğunu görmedik. Soruşturmanın ileriki safhalarında böylece bir hal aldı oysa iddianameye de yansıdı. Apo için eylem yapan, terör örgütünde öldürülenlerin Uhud Savaşı’ndaki şehit gibi olduğunu, Türkiye’nin bölünmesi gerektiğini söylüyorlar. Tam da 2009’da kurulan bu dernek 2013-2014’te Apo’nun ‘Sizi ben buraya konduruyorum.’ dediği bir dernek. Aslında dini ifsat etmek için görevlendirilen bir dernek. Bu soruşturma genişleyince anlaşılıyor fakat bunun bir ilgisi daha var. Bunlar konuşuyorlar. İBB’ye ‘Haber vereceğiz.’ diyorlar. Bunlar kimler? her biri kabahat kaydı olan adamlar ve tutuklandılar. Örgüt üyeliğinden tutuklandılar. Bunlar sözde ‘değer ailesi’ derler. Eğer birisi dağdaysa ailesinin hesaplı olarak desteklenmesini isterler. Oradan elde ettikleri gelirleri oraya verdiklerini kendileri ikrar ediyorlar, tespitlerde de dinleme tapelerinde de var. Bunu bir sistem olarak ortaya koymuşlar.”
– KILIÇDAROĞLU’NUN 34 DOSYA İDDİASI
Asilzade, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İçişleri Bakanlığının 34 kanunsuzluk dosyasına el koyduğu iddialarına da yanıt verdi.
Kendilerinde dosyaların sadece fotokopileri olduğunu dile getiren Soylu, “Aslı bizde yok. Kimsenin dosyasına el koymadık. Kılıçdaroğlu kendisini dinlediğimizi de söylüyor. Eğer Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendisini telefonla dinleseydi Pensilvanya’yla konuştuğunu kaydederdi. Şahidi de var. Çıkıp, ‘Ben geçmiş olsun demedim.’ dedi. Bunu 6. kez söylüyorum fakat oradan hala cevap yok. Kılıçdaroğlu bunları söyler. üstelik şunun cevabını bekliyorum, bu soruyu da sordum. Kimseye hakaret etmiyorum, kötüleme etmiyorum. ‘Böyle bir şey yok.’ desin. Mesela desin ancak ‘Biz Pensilvanya’yla bir diş muayenehanesinde konuştuğumuzda yurtta barıştırma dünyada uzlaştırma sözünü konuşmadık.’ desin. ‘Konuşmadık.’ desin. Böyle bir şey söyleyiversin. ‘Orada şu kişilerle beraber değildim.’ desin. Söyleyemez. Karşımızda gerçekten siyaset tanımına sığdıramadığımız, bu ülkenin değerleriyle örtüştüremediğimiz bir kimlik var.
34 doküman burada. İBB Başkanı çıktı, ‘Elimde 40 yolsuzluk dosyası var.’ dedi. Sayısını da bilmiyor. Sayı 34. Yine geçen gün Kılıçdaroğlu, ’13 milyarlık’ yolsuzluk var.’ dedi. Tüm arkadaşlarımız bu dosyaları inceledi. 21 tanesinde herhangi bir kabahat unsuru ve suistimal bulunmadan ‘Dosyanın soruşturulmasına lüzum yoktur.’ kararı verdi. 7 tanesine şirketlerle alakalı. Ticaret Bakanlığı ve Mülkiye Denetleme Kuruluyla iki taraflı bir şekilde denetleme ediliyor. Geri kalanını da biz ön incelemeye aldık. Bunlar için 34’ün üzerinde bilirkişi saptama ettik. İstanbul’dan ve birçok yerden. Burada herhangi bir problem görünmüyor. ‘Birisi AK Parti aday adayı oldu.’ dediler. İBB’nin 8 müfettişinden birisi. Bizim en kıymetli arkadaşlarımızdan birisi. Bizde CHP’den de namzet adayı olan arkadaşımız var. Arkadaşlarımız bu görevi namuslarıyla yaparlar. CHP belediyesinde çalışıp da yeniden bizde tahsis alanlar var.”
Soylu, çalışanlara kötüleme edildiğini belirterek, 34 dosyanın içerisinde millet zararını ortaya koyacak tek bir doküman olmadığını kaydetti.