Bu seçimde Vladimir Putin’in favorisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olacak.
Özel olarak da olsa değişimi umut etmiş olan NATO müttefikleri için yutması zor bir gerçek.
Erdoğan’ın NATO içindeki giderek artan otoriter yönetimi, ekonomik eksantrikliği ve başıboşluğu, müttefikler arasında alarmın derinleşmesine neden oldu.
Yenilgisi, gelecek şeylerin bir işareti olarak memnuniyetle karşılanacaktı, bir popülist diktatörün ve belki de onu takip edecek diğerlerinin alçaltılması.
O umutlar söndü.
Görünüşe göre konumu güçleniyor bu seçimlerde ikinci tur öncesindeBatı’da neredeyse kesinlikle hayal kırıklığı olacak.
Erdoğan’ın rakibi Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye dışında pek tanınmıyor, ancak Batılı politika yapıcılar tarafından Erdoğan’ın yarattığı sürtüşme ve hayal kırıklıklarına bir çare olmuştu.
Türkiye’nin Batı ilişkilerini ve NATO müttefikleriyle olan güvenini yeniden tesis etmek isteyen, temiz bir siyasetçi ve laik olarak ün yapmış bir muhasebeci ve bürokrattır. Avrupa ve Washington’daki bakanlıklarda sevilmeyecek ne var?
Bunu Sayın Erdoğan ile karşılaştırın.
Ülkesinin AB üyeliğini savunmakla yola çıkan adam, Türkiye’yi farklı ve öngörülemez bir yöne götürüyor.
Devamını oku:
Türkiye’nin cumhurbaşkanı neden seçim yarışında şimdi favori?
Erdoğan yandaşlarını gaza getirmeye çalışıyor
Erdoğan dönemini bitirmek isteyen adam
Ekonomiyi kötü yönetmesi var.
İlerleyen yıllarında ve tüm ekonomik ortodoksluğun aksine, Sayın Erdoğan faiz oranlarının yükseltilmesinin enflasyonu düşürdüğüne inanmıyor. Bunu kronik yolsuzluk ve kötü yönetimle birleştirirseniz, Türk ekonomisi %80’in üzerinde seyreden enflasyonla birlikte yıkıma doğru gidiyor.
Ekonomik başarısızlık siyasi istikrarsızlığın başlangıcı olabilir. İkisi de bir NATO ülkesinde istenmez ve Avrupa’nın eşiğindeki Türkiye kadar önemli bir ülke değildir. Türk halkını getirmekle tehdit ettiği sefalet bir yana.
Bay Erdoğan, Kremlin’in tercihi, Putin’in tanıdığı ve ilişkileri tamamen ticarete dayalı olsa bile yararlı bulduğu şeytan.
Putin ile olan özel ilişkisinden ve iki ülkenin karşılıklı olarak birbirine olan ihtiyacından bahsetti. Rusya’ya yönelik Batı yaptırımlarına katılmayı reddediyor. Rus uçaksavar savunma sistemlerini satın alarak NATO ittifakı genelinde savaşlara neden oldu.
Türkiye’nin kararsızlığı, Batı ile olan bu çatışmada faydasını gördü. Ankara, Ukrayna tahılının sevkiyatına izin veren anlaşmaya aracılık etmede önemli bir rol oynadı. Ve sonunda gerçekleştiğinde savaşı bitirmek için müzakerelerde rol oynayabilir.
Türkiye, Kiev’e insansız hava aracı tedarik ediyor ancak aynı zamanda İsveç’in NATO’ya katılımını engellemeye devam ediyor ve ittifakın umduğu destekleyici rolün yakınından bile geçemedi.
Batılı hükümetlere göre Türkiye, ekonomik kazanç için çatışmayı alaycı bir şekilde kullandı, Rusya’dan enerjiyi düşük oranlarda satın aldı ve ticareti bozan yaptırımlardan kâr elde etti.
Bir de demokratik gerileme, Türkiye’nin giderek sorunlu hale gelen insan hakları sicili ve artan otoriterizm var ve bunların hepsi batı başkentlerinde daha da fazla huzursuzluğa neden oluyor.
Sayın Kılıçdaroğlu, tüm bunlardan bir değişiklik sözü verdi. İlişkilerde bir sıfırlama. Sonunda yetersiz kalabilirdi ama müttefikler için seyahatin yönü canlandırıcı olabilirdi.
Sayın Erdoğan bunun tersini söylüyor. Giderek daha tehlikeli görünen bir ekonomiye sahip inatçı ve öngörülemez bir müttefik. Batılı muadilleri, Erdoğan dönemi hakkında bilgi vermekten memnuniyet duyacaklardı. Bunun yerine, onun yönetimini yıllarca sindirmek zorunda kalabilirler.
Kaynak : https://news.sky.com/story/the-west-will-be-disappointed-with-erdogans-likely-electoral-success-12890385