BM başkanı Antonio Guterres’e göre insanlık ‘doğaya tuvalet gibi davranıyor’ – işte nedeni bu | İklim Haberleri

Birleşmiş Milletler patronu, Kanada’da vahşi yaşamın yok edilmesini yavaşlatmak için acil müzakereler başlarken, insanlık “doğaya karşı savaş yürütüyor” uyarısında bulundu.

yüksek riskli küresel biyoçeşitlilik zirvesi Antonio Guterres’e göre Montreal, doğayla “barışmak” için acil bir şans.

Değerli türleri sömürerek, çevreyi kirleterek ve tehlikeli istilacı türleri yayarak “İnsanlık bir kitlesel yok oluş silahı haline geldi” diye ekledi.

Bir milyon tür yok olma riskiyle karşı karşıya, bu, ilk kez insanlar tarafından yürütülen benzeri görülmemiş bir yok oluş.

BM genel sekreteri, karakteristik olarak dikenli bir dille, toprağımızı, suyumuzu ve havamızı kimyasallar, böcek ilaçları ve plastiklerle zehirleyerek “doğaya tuvalet gibi davrandığımızı” söyledi.

Bunun “vekaleten intihar etmek” anlamına geldiğini sözlerine ekledi ve yaşamı sürdüren ekosistemlerin ve kritik türlerin istihdam, açlık, hastalık, su kıtlığı, enerji ve ölüm kaybının maliyetine işaret etti.

Bay Guterres, çok uluslu şirketleri “dünyamızı doğal armağanlarından arındırırken banka hesaplarını doldurmakla” suçladı.

Değerli ekosistemlerin ölümünün 2030 yılına kadar her yıl 2,4 trilyon sterlinlik kayba yol açması bekleniyor.

Hükümetin koruma kurumu Natural England’ın başkanı Tony Juniper, bunu “artık sadece bir çevre sorunu değil. Bu önemli bir ekonomik sorun” olarak nitelendirdi.

Birçok insan bir zamanlar doğanın yok edilmesini “acı verici ama ekonomik gelişmenin kaçınılmaz sonucu” olarak görse de, şimdi iş dünyası ve yasa yapıcılar “doğanın gerilemesini durdurup tersine çevirmezsek, Juniper, Sky News’e verdiği demeçte, ciddi ekonomik ve sosyal sonuçlar” dedi.

Devamını oku:
Ukrayna savaşı, temiz enerjiye geçiş yapıyor
İngiltere, şimdiye kadarki en sıcak yılını kaydetme yolunda
Prens William: İnsanı aya koyarız – gezegeni onarabiliriz

Nakit ve arazi hakları muhtemel parlama noktaları

COP15 doğa müzakerelerinde, iklim değişikliği için paralel COP sürecine benzer şekilde, Birleşik Krallık da dahil olmak üzere ülkelerden oluşan bir “yüksek hırslı koalisyon”, 2030 yılına kadar doğanın gerilemesini tersine çevirecek bir anlaşma için lobi yapıyor.

Bu, on yılın sonuna kadar karaların ve denizlerin %30’unun korunması ve işletmeleri doğa üzerindeki etkilerini değerlendirmeye ve açıklamaya zorlama gibi önlemleri içerecektir.

Nakit, yerli toprak hakları ve olası parlama noktalarının ölçülmesiyle bu tür uluslararası görüşmeler asla basit bir seyir değildir.

Çeşitli koruma enstitüleri tarafından 2019 yılında yapılan bir değerlendirmeye göre, doğa koruma için yılda en az 711 milyar dolarlık (yaklaşık 5,7 milyar sterlin) bir boşluk var.

Küresel planlar ve hedefler belirlemeye yönelik son iki girişim başarısız oldu ve dünya, son turdaki 2020 hedeflerinin her birini kaçırdı.

İklim hedeflerine ulaşmak için doğa korunmalıdır

Çevreciler, doğa kaybını tersine çevirme hedefinin, ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin 1,5C üzerinde sınırlamaya yönelik Paris Anlaşması iklim hedefinin doğa eşdeğeri olacağını söylüyor.

Toprağı ve ağaçları korumak için Paris tarzı bir anlaşmaya şiddetle ihtiyaç duyulduğunu ve bu anlaşma olmadan iklim hedeflerine ulaşmanın zaten imkansız olacağını vurguluyorlar.

Bay Juniper, iklim bozulmasının “küresel düzeyde çevre tartışmalarına hakim olma eğiliminde olduğunu. Açıklamak daha basit. İnsanlar için sonuçları çok daha açık” dedi.

“Doğanın gerilemesi – ve bunun ne anlama geldiği – aslında biraz daha karmaşık, bu da onu gölgede tutma eğiliminde. Ama bu değişiyor.”

Önümüzdeki iki hafta içinde yaklaşık 200 ülke bir anlaşmayı bozmaya çalışacak, ancak COP27 iklim konferansı için gelen düzinelerce kişinin aksine yalnızca bir dünya lideri – Kanada’dan Justin Trudeau – katılacak.

İngiltere heyetine Çevre Bakanı Therese Coffey başkanlık ediyor.

Günlük İklim Gösterisini Pazartesiden Cumaya 15:30’da ve Tom Heap ile İklim Gösterisini Cumartesi ve Pazar günleri 15:30 ve 19:30’da izleyin.

Hepsi Sky News’te, Sky News web sitesinde ve uygulamasında, YouTube ve Twitter’da.

Gösteri, küresel ısınmanın manzaramızı nasıl değiştirdiğini araştırıyor ve krize yönelik çözümleri vurguluyor.