Denktaş’ın sözlerini hatırlattılar: Türkiyesiz bu davanın bir yere ulaşması mümkün değildir
Dava arkadaşları, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) kurucu lideri merhum Rauf Denktaş’ın ömrünü Kıbrıs davasına adadığını ve bütün anlamıyla bir dava adamı olduğunu belirtti.
Denktaş’ın Kıbrıs Türk halkı için yürüttüğü çaba yıllarında yanında yer alan dava arkadaşları TMT Mücahitler Derneği Başkanı Yılmaz Bora ile dernek üyesi Taner Çuvalcıoğlu, vefatının 10. yılında Rauf Denktaş’ın kişiliği, çaba ruhu ve Türkiye ile ilişkileriyle ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Bora, “Denktaş, bize Türkiye’ye olan sevgi ve bağlılığı ifade eden bir isimdir. Denktaş Bey, ana vatanımızla olan bağlarımıza çok tartı verdi. Türkiye’deki yetkililerle her zaman iş birliği içerisinde oldu.” dedi.
Geçirdikleri kuvvet süreçlere karşın Denktaş’ın defalarca Türk milletine ve Türkiye’ye güvendiğini söyleyen Bora, halkına da sürekli “Türkiyesiz bu davanın bir yere ulaşması olası değildir.” diye telkinde bulunduğunu ifade etti.
Bora, “Denktaş Bey, Kıbrıs davasını lüzum içte gerekse de dışta birtakım gerçeklere emrindeki olarak savundu. Kıbrıs’ın hiçbir vakit Yunan’ın olmadığını ortaya koydu. Denktaş, birincil liderimiz, Kıbrıs Türk halkının varoluş ve hür mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük ile omuz omuza, halkın da desteğini alarak bu davayı savundu.” diye konuştu.
Kıbrıs Türk halkının Ada’da var olduğu günden bu yandan barış, rahatlık ve güven içerisinde yaşamaktan başka bir gayesi olmadığını dile getiren Bora, Rumların ise “bu Ada benimdir” diyerek, Ada’yı Yunanistan’a ilhak etmek için her yola başvurduklarını kaydetti.
Bora, “Kıbrıs Türkü olarak, Denktaş ve Küçük’ün önderliğinde kurulan ve asıl vatan Türkiye’nin resmen tanıdığı KKTC’yi yaşatmaktan diğer bir amacımızın olmaması lazım çünkü Rumlara karşı Kıbrıs Türk halkının varlığını devam ettirebileceği yegane öğe KKTC’nin devamıdır.” şeklinde konuştu.
– “DENKTAŞ, TAMAMIYLA TÜRKİYE’YE BAĞLI BİRİSİYDİ”
Çuvalcıoğlu ise Denktaş’ın tamamıyla bir dava adamı ve “tuttuğunu koparan” bir kişiliğe sahip olduğunu söyledi.
Çuvalcıoğlu, “Denktaş, hiçbir süre fena bir şey yapmadı ve ömrünü Kıbrıs davasına adadı. Denktaş, defalarca hürmet duyulan birisiydi.” ifadelerini kullandı.
Denktaş’ın defalarca haklı olanın yanına ve adaletli olduğunu vurgulayan Çavulcıoğlu, onun Kıbrıs davası için yıllarca ailesinden farklı yaşadığını ve bu süreçte iki evladını toprağa verdiğini hatırlattı.
Çuvalcıoğlu, “Denktaş Bey, içten, gerçekçi ve her şeye dinleyerek karar veren birisiydi, mutlaka etrafındakilerle istişare ederdi. Denktaş, tamamıyla Türkiye’ye emrindeki birisiydi, zaten KKTC’yi kurmasının nedeni de odur. Denktaş, ölmeden önce ‘Bizim tutanağımız KKTC’dir, elimizdeki zor budur. Sakın ola bundan geri gitmeyin, bizi kurtaracak olan budur, devletimizdir’ diye vasiyette bulundu. KKTC, Denktaş Bey’in Türkiye ile istişare ederek kurduğu bir devlettir.” diye konuştu.
Denktaş’ın şaka yapmayı sevdiğini gösteren Çuvalcıoğlu, kendisinin hayatının her döneminde çevresindekileri neşelendirdiğini kaydetti.
– DENKTAŞ, 2012’DE VEFAT ETTİ
Denktaş, 13 Ocak 2012’de organ yetmezliği teşhisiyle çare gördüğü hastanede 88 yaşında vefat etti. Vefatının gerisinde Türkiye ve KKTC’de milli ağlama bildiri edilerek 17 Ocak 2012’de yapılan devlet töreninin arkasında Lefkoşa’daki Cumhuriyet Parkı’na defnedildi.
Denktaş’ın vefatı dolayısıyla her sene 13 Ocak’ta KKTC ve Türkiye’de kutlama törenleri düzenleniyor.