“Dijital alışkanlıklar uyku süresi ve uykuya dalma vaktinde ciddi sorunları beraberinde getiriyor”
Bütün Uyku Tıbbı ve Araştırmaları Derneği (TUTDER) Genel Başkanı Prof. Dr. Vural Fidan, salgın oranının artması ve havaların soğuk olması sebebiyle öğrencilerin yarıyıl tatilinde kendilerine vakit ayırarak bol bol uyumaları gerektiğini söyledi.
Fidan, uykunun insanın yaşam kalitesini olumlu etkilediğini gösteren çok sayıda bilimsel alıştırma olduğunu, aynı zamanda halen birçok insan için uykuya dalmak veya nitelikli bir uyku çekmenin çok kolay olmadığını vurguladı. Fidan, bunlardan en önemlisinin, dijital cihazlara ayrılan sürenin artması olduğunu belirtti.
“DİJİTAL ALIŞKANLIKLAR UYKU SÜRESİ VE UYKUYA DALMA VAKTİNDE CİDDİ SORUNLARI BERABERİNDE GETİRİYOR”
Çoğalan teknolojiyle, internetin daha çabuk iletimiyle, televizyonun yanı sıra cep telefonu, tablet ve bilgisayar karşısında geçirilen sürenin uzadığına dikkat çeken Fidan, “Erişkinlerde görülen dijital tatbik süresindeki artış, çocuklarda da yaşanıyor. Yurt içi ve yurt açık havada yapılan bilimsel çalışmalarda 2 yaş altındaki çocuklarda bile tablet ve cep telefonuyla geçirilen vakit oldukça artış gösteriyor. Bu sürenin artmasıyla kişilerde ‘çabuk beyin dalgaları’ dediğimiz ve bize uyanıklığı bildiren beyin dalgalarında ciddi yükseliş söz konusu. Dijital alışkanlıklar özellikle çocukluk döneminde fazla daha kayda değer olan uyku süresi ve uykuya dalma vaktinde önemli sorunları beraberinde getiriyor. Uyku sırasında salgılanan çoğalma hormonu ilk önce almak üzere vücudun dengesini karşılayan diğer hormonlarda da sorunlar oluşuyor” dedi.
“TATİLDE KİTAP OKUMA ALIŞKANLIKLARININ GERİ GELMESİ GEREKİYOR”
Fidan, yarıyıl tatilinin, öğrencinin eksiğini bitirme ve dinlenme dönemidir olduğunu belirtti. Tatilde çocukların cep telefonu ve tabletle gereğinden artı zaman geçirdiğinde uyku sürelerinde bozulmalar yaşandığını anlatan Prof. Dr. Fidan, bu durumun keza zihinsel hem de fiziki gelişimlerini negatif yönde etkilediğini dile getirdi. Dijital alışkanlığa alternatif olabilecek ayrı aktivelere yönelmenin önemine değinen Prof. Dr. Fidan, erişkinlerin sevdikleri konularla ilgili kitap ya da ayrı yazı gruplarını çocuklara okumasını önerdi. Prof. Dr. Fidan, “Kitap okuma alışkanlıklarının geri gelmesi gerekiyor. Uyku süresi ve uyku kalitesinde problemler oluşturması sebebiyle, çocuklarda bilhassa akşam saatlerindeki dijital kullanımlar kısıtlanabilir” diye konuştu.
“GECE LAMBASI KULLANILMAMALI”
Uyku Uzmanı Fidan, “Uzun ve sağlıklı bir hayatınız olmasını istiyorsanız, akşamları iyi uyumaya gayret etmeniz gerekiyor” diyerek, öğrencilere iyi uyku önerilerinde bulundu. Öncelikle uyku için yatak odasının tercih edilmesi gerektiğini söyleyen Fidan, televizyon aleyhinde şen olduğu zannedilen kısa kestirmelerin gece uykusunu bozabildiğini belirtti. İdeal oda sıcaklığının 21-22 derece olması gerektiğini aktaran Prof. Dr. Fidan, şöyle devam etti:
“Televizyon, cep telefonu, bilgisayar gibi elektronik eşyalar yatak odasında bulunmamalıdır. Hatta yatakta bu cihazlarla süre vermek bile uyku kalitesini bozabilmektedir. Yatak odasının ışık ve ses izolasyonuna uyarı edilmelidir. Uyurken gece lambası kullanılmamalıdır. Uykuda salgılanan melatonin hormonu sadece karanlıkta aktive olmaktadır. 21:00-04:00 arasında salgılanan melatonin hormonundan adet edinmek için bu saat dilimleri aralarında uykuya dalmak uyku kalitesini artırmaktadır.”
HAFTADA 3 GÜN SPOR ÖNERİLİYOR
Uyku için yatağa yatmadan önce diş fırçalama ya da tuvalet ihtiyacı gibi hazırlıkların bitirilmesi gerektiğini vurgulayan Uyku Uzmanı Prof. Dr. Fidan, 19:00’dan daha sonra herhangi bir besinin tüketilmemesini önerdi. Özellikle dere, kahve gibi uyarıcılardan uzaktan durmanın önemli olduğunu vurgulayan Fidan, “Uykuyu getirmesi için tüketilen süt diğer gıda ve içecekler reflüyü tetikleyebilmektedir. Bunların yanı sıra haftada asgari 3 gün spor yapılmalıdır. Uykusuzluk sorunu yaşamış şahısların akşam sporu yapması yararlı olabilmektedir. Akşam yemeğinden önce kardiyo tarzı yapılan hafif sporlar uykusuzluk sorununu çözebilmektedir. Ağır sporlar sanılanın tersine uykusuzluk sorunu oluşturabilmektedir” dedi.
“AYNI SAATTE UYUYUP, AYNI SAATTE UYANILMALI”
Uyku saatlerinin öneminin altını çizen Prof. Dr. Vural Fidan, “Hafta sonu dâhil aynı saatte yatılıp aynı saatte kalkılmasına dikkat edilmelidir. 12:00-14:00 arası yaşanan melatonin salgılamasından yararlanmak için hafta sonları 45 dakikayı geçmeyecek bir öğlen uykusu seçim edilebilir. Yatağa yatılmasına rağmen yarım saat 45 dakika uyunamadığı takdirde yataktan çıkılmalıdır. Farklı bir odada kitap okunarak her yerde yatılması olumlu sonuçlar vermektedir” diye konuştu.