FETÖ pes dedirtti! Son Osmanlı’yı bakın nasıl kaçırmışlar?

FETÖ’cülerin, Güney Afrika’daki son Osmanlı konsolosu Mehmet Remzi Bey’in naaşını kendi yaptırdıkları camiye sahte belgelerle taşıdıkları ortaya çıktı. Örgütle bağlantılı Nizamiye Okulu’nda eğitim görebilen S.K. ile U.T., diplomatın torunu gibi gösterilip Güney Afrika makamlarından nakliye izni alınmış.

1916’da Johannesburg’da hayatını kaybeden Güney Afrika’daki “son Osmanlı Başkonsolosu” Mehmet Remzi Bey’in naaşı, FETÖ’cüler göre 2011’de yasa dışı şekilde mezarından alınarak örgüte ait bir caminin bahçesine taşınmış, uzun hukuk mücadelesi sonrası naaş 18 Ocak’ta Johannesburg’daki başlıca mezar yerine geri defnedilmişti.

Hukuksuz taşımaya aleyhinde başlatılan mücadelenin mimarlarından Avukat İsmail Ayoub, FETÖ’cülerin çevirdiği entrikaları Yeni Şafak‘a anlattı. Ayoub, naaşın alıkoyularak nakledildiği Nizamiye Camii’nin dernek başkanı ve FETÖ’nün alan sorumlusu Aydınlatılmış İnal’ın hukuka tutarsız olarak sahte ifade ve düzenledikleri sahte belgelerle mahkemeyi aldattığını kaydetti.

İKİSİ DE FETÖ OKULUNDA OKUMUŞ

11 yıl önce alıkoyulma işleminde FETÖ iltisaklı kişilerce yapılan başvuru için düzenlenen belgelerin asılsız olduğunu açıklayan mezar yeri davasının avukatı Ayoub, izin belgesinde yeminli ifadeleri yer alan S.K. ve U.T.’nin FETÖ’nün Nizamiye Okulu’nda eğitim görebilen kimseler olduğunu; ama Aydınlatılmış İnal’ın bu kimseleri Remzi Bey’in torunları olarak mahkemeye ifade ettiğini anlattı:

“S.K. ve U.T.’nin kimlik fotokopileri Nizamiye Okulu’nda dosyalarda bulunuyordu. Bu kimlikleri kullandılar ve adlarına yalan beyan düzenleyip imza attılar. S.K. ve U.T. ile irtibata geçtiğimizde, böyle bir ifade vermediklerini, adlarına atılan imzanın ise onlara ait olmadığını belirttiler. Naaşın orijinal yerine taşınma sürecine şahit olarak yardım verdiler.”

SÜRECİ UZATMAYA ÇALIŞTILAR

FETÖ’cülerin dava sürecini uzatmak için büyük uğraş verdiğini bildiren Ayoub, cami ile dava sürecinde temasa geçtiklerini fakat kendilerini bir hukuk firmasına yönlendirdiklerini söyledi. Hukuk firmasının, “merhum Başkonsolos’un torunlarını temsil ettiğini” savunduğunu aktaran Ayoub, “İki torun 1960’larda Güney Afrika’dan göç etmişti. Biri Kanada, diğeri Avustralya’da yaşıyordu. Hiç geri dönmemişlerdi. Ancak hukuk firması, torunları temsil ettiğini bahis ediyordu. Duruşma başvurusuna itiraz etmek için izin aldılar ve bu da duruşma sürecini geciktirdi. Fakat engel olamadılar” ifadelerini kullandı.

GERİ ALMAMIZ 4 YIL SÜRDÜ

Alınacak taşınma izninin meşakkatli bir süreç içerdiğini gösteren İsmail Ayoub, “İzin alma süreci uzundur. Pretorya Yüksek Mahkemesi merhum Başkonsolos’un naaşının mezardan çıkarılıp yeniden gömülmesine karar verdikten sonra bu işlem 4 ay sürdü, dava ise tam 4 sene. Başlıca hırsızlık durumunda ise sahte belgelerle izin 3 gün içinde verilmiş” diyerek, naaşın 11 yıl önce sahte evraklarla apar topar çalındığını ortaya koydu.

NİHAYET HUZUR İÇİNDE YATACAK

Mignon Juliette Gatcke, büyükbabasının Mehmet Remzi Bey isminde bir Türk diplomatı olduğunu 10 yaşındayken babaannesi Helene Hanım’dan öğrendiğini söyledi. Helene Hanım’ın eşinin cenazesini İstanbul’a taşıma çabalarının savaş şartlarında sonuçsuz kaldığını açıklayan Gatcke, ailenin ardından Mehmet Remzi Bey’den kalan bir takım eşyalarla birlikte Cape Town’a taşındığını aktardı.

Gatcke, büyükannesinin büyük babası hakkındaki hikayeleri çoğunlukla “en sevgili torun” olan ablasına anlattığını belirterek “Ablam Helene de bu konuda çalışmalar yapmıştı fakat maalesef kendisi alzaymıra yakalandı” dedi. Büyükbabası Mehmet Remzi Bey’in mezarına kavuşmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Gatcke, “Büyükbabam nihayetinde rahatlik içinde uyuyabilecek” biçiminde konuştu.

FETÖ PROPAGANDA İÇİN KULLANDI

M.Remzi Bey’in hem Güney Afrika halkı, keza de Türkler için manâlı bir simge olduğunun altını çizen Avukat İsmail Ayoub, FETÖ’cülerin naaşı “propaganda malzemesi” olarak kullandığını belirtti. “Merhum Başkonsolosun cenazesinin Türkiye’nin de aralarında olduğu birçok ülkede TV belgeseli dahil almak üzere farklı mecralarda propaganda aracı olarak kullanıldığını biliyorum” diyen Ayoub, örgütün camide sergilediği naaşı bölgede kendi faaliyetlerine referans olarak gösterdiğine göze çarpan etti.

MEZAR TAŞI BESBELLI YOK

Avukat Ayoub, FETÖ’cüler kadar 11 sene önce Mehmet Remzi Bey’in mezarı taşınırken orijinal kabir taşının çalındığı bilgisini de verdi: “Mezara ait 1916 yılından kalma orijinal misket kabir taşı kayıp. Tombstone kabir taşları bakımından oldukça benzersizdir. Orijinal yazı, misket kabir taşına ince iğnelerle, ince kurşun metal üzerine işlenir. Remzi Bey’in kabir taşındaki yazılarda altın kaplamalar vardı.”

Yorum yapın

SMM Panel PDF Kitap indir