Fransa’da bir genci vuran polis memurunun yargılanmasının ardından üçüncü gece isyan çıktı

Ulusal polisin ülke çapında güncellenmiş bir tutuklama rakamı yoktu, ancak Paris polisi memurlarının Perşembe günü, bazıları genç için büyük ölçüde barışçıl anma yürüyüşünün kenarlarında ve diğerleri başka yerlerde olmak üzere 40 tutuklama yaptığını söyledi. İçişleri bakanı Perşembe gününden önce ülke çapında 180 tutuklama bildirmişti.

Paris bölgesindeki otobüs ve tramvay seferleri, ulaşım çalışanlarını ve yolcuları korumak için bir önlem olarak gün batımından önce kapatılıyordu.

Fransa’nın başkentinin güneybatı banliyölerinde 54 bin kişinin yaşadığı Clamart kasabası, “yeni asayiş bozuklukları riskini” gerekçe göstererek Perşembe’den Pazartesi’ye kadar bir gecelik sokağa çıkma yasağı koyarak olağanüstü bir adım attığını söyledi. Neuilly-sur-Marne belediye başkanı, Paris’in doğu banliyölerindeki o kasabada da benzer bir sokağa çıkma yasağı ilan etti.

Polis, Fransa’nın güneyindeki dev liman kenti Marsilya’da Perşembe akşamı birkaç yüz gencin şehir merkezinde dolaşarak ve bölgenin ana idari binasının önü de dahil olmak üzere çöp konteynırlarını ateşe vermesiyle huzursuzluğun başladığını söyledi. Polis, toplanan yaklaşık 400 kişinin çoğunu dağıttığını söyledi. Polis üç kişiyi tutukladı ve bir polis memuru yaralandı.

Huzursuzluk, Fransa’daki silahlı saldırıyla ilgili arbede sırasında yaklaşık bir düzine kişinin gözaltına alındığı Brüksel’e kadar uzandı. Polis sözcüsü Ilse Van de Keere, çok sayıda yangının kontrol altına alındığını ve en az bir arabanın yandığını söyledi.

Videoya kaydedilen silahlı saldırı, ülkeyi şok etti ve konut projelerinde ve diğer dezavantajlı mahallelerde polis ve gençler arasında uzun süredir devam eden gerilimi artırdı.

Gencin ailesi ve avukatları, polis tarafından vurulmasının ırkla ilgili olduğunu söylemedi ve gencin soyadını veya onunla ilgili ayrıntıları açıklamadı.

Yine de ölümü, Fransa’nın eski kolonilerinden ve başka yerlerden nesiller boyu göçmenleri memnuniyetle karşılayan mahallelerde anında gergin sinirleri alevlendirdi. Fransa doğumlu çocukları, beyazlardan veya daha varlıklı mahallelerde yaşayanlardan çok daha sık polis kimlik kontrollerine ve tacize maruz bırakıldıklarından sık sık şikayet ediyorlar.

Irkçılık karşıtı aktivistler, polisin silahlı saldırının ardından davranışlarına ilişkin şikayetlerini yinelediler.

Yükleniyor

SOS Racisme kampanya grubunun başkanı Dominique Sopo, “Ortalığın sakinleşmesi gerektiğini söylemenin ötesine geçmeliyiz” dedi.

“Buradaki mesele, siyahları ve Arapları gördüklerinde onlara bağırmayan, onlara karşı ırkçı terimler kullanmayan ve bazı durumlarda kafalarından vuran bir polis gücümüz olmasını nasıl sağlayacağımızdır. ”

Nanterre savcısı Prache, memurların Nahel’i çok genç göründüğü ve bir otobüs şeridinde Polonya plakalı bir Mercedes kullandığı için durdurmaya çalıştığını söyledi.

Durdurulmamak için kırmızı ışıkta geçti ve ardından trafiğe takıldı. Olaya karışan her iki memur da, onun kaçmasını önlemek için silahlarını çektiklerini söyledi.

Prache’ye göre, tek el ateş eden polis memuru, kendisine ve meslektaşına veya başka birine arabanın çarpabileceğinden korktuğunu söyledi. Memurlar, araba hareket ederken kendilerini “tehdit edilmiş” hissettiklerini söylediler.

Fransa’da yaygın olduğu üzere soruşturmayı iki hakimin yürüttüğünü söyledi. Ön suçlamalar, soruşturan yargıçların suç işlendiğinden güçlü bir şekilde şüphelenmeleri, ancak davayı mahkemeye göndermeden önce daha fazla araştırma yapmaları gerektiği anlamına gelir. Savcılar, polis memurunun geçici olarak gözaltına alındığını söyledi. Yetkililer, sanık memurun adını açıklamadı.

Güçlendirilmiş polis varlığına rağmen, protestocuların Nanterre’de tekrar tekrar göz yaşartıcı gaz yaylımları ateşleyen polise havai fişek atması ve polise taş atmasıyla şiddet Çarşamba gecesi ikinci kez yeniden başladı.

Gösteriler diğer kasabalara sıçrarken, polis ve itfaiyeciler protestocuları kontrol altına almak ve alevleri söndürmek için mücadele etti. Bir ulusal polis sözcüsüne göre, okullar, polis karakolları, belediye binaları ve diğer kamu binaları güneyde Toulouse’dan kuzeyde Lille’e kadar hasar gördü ve hasarın çoğu Paris banliyölerinde oldu.

Yangın, ülkenin ulusal stadyumuna ve Paris 2024 Olimpiyatlarının genel merkezine çok da uzak olmayan L’Ile-Saint-Denis’in Paris banliyösündeki belediye binasında hasara yol açtı.

Darmanin, olaylarda 170 polis memurunun yaralandığını ancak yaralananların hiçbirinin hayati tehlikesinin bulunmadığını söyledi. En az 90 kamu binası tahrip edildi. Yaralanan sivillerin sayısı hemen açıklanmadı.

Fransa’nın banliyölerindeki şiddet sahneleri, 15 yaşındaki Bouna Traoré ve 17 yaşındaki Zyed Benna’nın ölümlerinin üç hafta boyunca ülke çapında isyanlara yol açarak ihmal edilmiş, suçla dolu banliyö konut projelerinde öfke ve kırgınlığı açığa çıkardığı 2005 yılını yansıtıyor. Paris’in Clichy-sous-Bois banliyösünde bir trafo merkezinde polisten saklanan iki çocuk elektrik akımına kapıldı.

Bu kez şiddet, 2005’tekinden daha hızlı yayıldı, ancak bu isyanların ülke çapındaki ölçeğine ve sürekli yoğunluğuna ulaşamadı. 2005 yılında iki gencin başına gelenlerle ilgili çelişkili açıklamalar varken, Nahel’in vurulduğu video anında öfkeyi harekete geçirdi. Yirmi yıl önce var olmayan sosyal medya da bu kez huzursuzluğu artırdı.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Perşembe günü şiddet olayları hakkında acil bir güvenlik toplantısı düzenledi.

Macron, “tam barışın geri dönebilmesi için sıcak noktaları güvence altına almayı ve önümüzdeki günleri planlamayı” amaçlayan toplantının başında, “Bu eylemler tamamen haksız” dedi.

Macron, Nahel’in annesi Perşembe günü büyük bir kalabalığı Nahel’in öldürüldüğü Nelson Mandela Meydanı’na çeken sessiz bir yürüyüş çağrısında bulunurken, “anma ve saygı” zamanının geldiğini de söyledi.

Bazı yürüyüşçülerin tişörtlerinin ön tarafında “Nahel için Adalet” yazılıydı. Bir yürüyüşçünün pankartında “Polis öldürür” yazıyordu.

En büyüğü 11 yaşında olan dört erkek çocuk annesi yürüyüşçü Amira Taoubas, “Bundan sonra olabileceklerden korkuyorum” dedi. “Durmasını ve bir daha asla olmamasını istiyorum. Sebepsiz yere bu şekilde ölmek mümkün değil. Kendi çocuklarıma da olmasını istemem.”

Vurulduğu yerde turuncu ve sarı gül buketleri işaretlendi.

Hükümet yetkilileri cinayeti kınadı ve kendilerini polis memurunun eylemlerinden uzaklaştırmaya çalıştı.

İnternette paylaşılan silahlı çatışmaya ait videolar, iki polis memurunun sarı bir arabanın sürücü tarafındaki camına yaslandığını ve araç uzaklaşmadan önce bir polis memurunun cama ateş ettiğini gösteriyor. Videolar, aracın daha sonra yakındaki bir direğe çarptığını gösteriyor.

Savcılık, sürücünün olay yerinde hayatını kaybettiğini bildirdi.

Ateşli silahların ölümcül kullanımı Fransa’da Amerika Birleşik Devletleri’ndekinden daha az yaygındır, ancak son yıllarda Fransız polisinin elinde birkaç kişi öldü veya yaralandı, bu da daha fazla hesap verebilirlik taleplerine yol açtı. Fransa, George Floyd’un Minnesota’da polis tarafından öldürülmesinin ardından ırksal profilleme ve diğer adaletsizliklere karşı protestolara da sahne oldu.

Bir polis sözcüsü, geçen yıl trafik duruşlarına uymayan 13 kişinin polis tarafından vurularak öldürüldüğünü söyledi. Bu yıl Nahel dahil üç kişi benzer koşullarda öldü.