Görme engelli Ahmet, babasından gizli girdiği sınavda 92 puan alıp ‘kütüphane memuru’ oldu
Evli ve 1 çocuk babası Ahmet Karacaer, 6 yaşındayken geçirdiği deri rahatsızlığı sebebiyle ailesi kadar hastaneye götürüldü. Karacaer’e hastanede yanlışlıkla kızamık teşhisi konulup ilaç tedavisi uygulandı. İlaç tedavisine alerjik tepkime bildiren Karacaer, nadir yaşanan ‘Stevens-Johnson’ sendromuyla görme yetisini yüzde 90 oranında kaybetti. Görme engeline rağmen hayata küsmediğini gösteren Karacaer, eğitimine devam etti, 2010’da lise son sınıftayken Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın engelli bireyler için açtığı memurluk sınavına girdi. Karacaer, babasından dar girdiği sınavda 92 puan alıp ‘kütüphane memuru’ oldu. Yaşadıklarını anlatan Karacaer, şunları söyledi:
‘6 yaşımda yapılan hatalı çare sonucu gözlerimi kaybettim. Ona karşın eğitimimi devam ettim. Lise son sınıftayken Milli Eğitim Bakanlığı, engelli kadrosundan memurluk sınavı açmıştı. Ben de babama söyledim. Babam ise üniversite sınavına girmemi ve eğitimime devam etmemi istedi. Babamdan habersiz, okuldaki öğretmenimle birlikte başvurumu yaptık. Sınav günü, babama üniversite sınavına gireceğimi söyledim. Sınavda 92 puan alarak memurluğu kazandım. O dönemde Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği bölümünü de kazandım. Babam bu konuda tercihi bana bıraktı. Ben de ‘ekonomik bağımsızlık’ diyerek memurluğu tercih ettim.’
‘ENGELLİ ÇOCUKLARIMIZ, ENGELİRİNDEN UTANMASIN’
Şu lahza Fatih Sultan Mehmet Ortaokulu’nda kütüphanede memur olarak çalışan Karacaer, eğitimini de sürdürdüğünü, Anadolu Üniversite Açıköğretim Fakültesi Sosyoloji Bölümü son sınıf öğrencisi olduğunu belirtti.
Göreve birincil başladığı zamanlarda kütüphanede var olan 300’e yakın kitap sayısının zamanla arttığını ifade eden Karacaer, ‘Kütüphanedeki kitap sayısı azdı. Ben de çevreme, öğrencilere, velilerine, öğretmenlerine eski kitaplarını getirip kütüphanemize koyabileceğimizi belirttim. Ayrıca bu destekler ayrıca de Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın desteği baştan sona şu lahza kitap sayımız arttı’ dedi.
Engelli öğrencilere de seslenen Karacaer, ‘Engelli çocuklarımız, engellerinden utanmasınlar. İnsanlar, çocuklarını engellerinden dolayı utanıp, evlere hükümlü edebiliyorlar. Kimse kendi engelinden de utanmasın, çocuklarının engelinden de utanmasın. Engelli bireylerin başarılı olup hayata tutunabilmesi açısından devletimiz çok hoş imkanlar sunuyor. Sosyal hayatımız ve kendi bağımsızlığımızı kazanmamız için eğitimin hayatımızda çok büyük bir önemi var’ diye konuştu.
‘BEYAZ BASTONUMUZ, GÖNÜL GÖZÜMÜZ’
Okula kendi imkanlarıyla gelip dışarı giden Karacaer, kullandığı beyaz bastonunu ise ‘gönül gözü’ olarak nitelendiriyor. Karacaer, ‘Sizler, gözlerinizle çevrenizdeki tehlikelere karşısında tedbir alırken, bizler de bastonlarımızla bu tehlikeleri fark edip önlemler almaya çalışıyoruz. Çevremizdeki insanlarla, yayalarla, araçlarla iletişimimizi beyaz baston sağlıyor. Şoförler, beyaz bastonu fark ettiklerinde biliyorlar oysa bir görme engelli geliyor. Bunun için ayrıca bizim sağlığımız için hem de onların yol emniyeti için zorunlu tedbirleri alabiliyorlar. Bugün yolda yürürken kaldırımları, çukurları veya seyyar tezgahları bastonum aracılığıyla fark edebiliyorum” dedi.
‘ÖĞRENCİLERE, AĞABEYLİK YAPIYOR’
Okul Müdürü Mustafa Akkuşoğlu da Ahmet Karacaer’in, kütüphanede öğrencilere ağabeylik yaptığını belirterek, ‘Ahmet, burada gönül gözüyle öğrencilerimize, ağabeylik yapıyor. Görevinden ziyade kütüphaneyi de zenginleştiriyor. Kütüphanemizdeki kitap sayısını adeta iki katına çıkarttı. Kendisine çok teşekkür ediyoruz. Her okula bir tane ‘Ahmet lazım’ diyoruz’ diye konuştu.
‘BİZLERE KİTAP OKUMAYI SEVDİRDİ’
Kütüphaneden hizmet alan 7’nci sınıf öğrencisi Fevzi Ömer Kutlucan da “Eski okulumda böyle bir kütüphane yoktu. Bu yüzden kitap okuma şansım çok olmuyordu. Şu Anda ise teneffüslerde kütüphaneye gelerek kitap okuyorum, arkadaşlarımla satranç oynuyorum. Zamanımı boşuna geçirmiyorum. Ahmet ağabey, okulun sevilenlerinden, o herkesin iyiliğini düşünüyor. Buradaki öğrencilerin hepsini de çok seviyor. Bizlere de kitap okumayı sevdirdi’ dedi.