‘İnsanları göç etmeye mecbur bırakanlar, insani krizlerde sorumluluk almaktan kaçınıyor

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Meksika, Endonezya, Türkiye ve Avustralya’nın aza olduğu Kıtalararası Ekonomik İşbirliği (MIKTA) 7’nci Parlamento Başkanları Toplantısı’na videokonferans yöntemiyle katıldı. Şentop, ‘Demokrasiyi Destekleyen Etkin Parlamentolar’ temalı toplantıda yaptığı konuşmada, demokrasilerin geçmişe kıyasla, daha kırılgan ve savunmasız ışık halkası geldiğini belirterek, “Dünya genelinde demokrasiler krizde, demokratik toplumlarda siyasi kurumlara duyulan güvende azalış eğilimindedir. Milletlerarası alanda, demokratik kabul edilen birçok ülkede ve küresel sistemin öncüsü olduğu iddiasındaki bir takım ülkelerde fazla taraflılığa ve mutabakata dayanan yönetişimden tek taraflılığa, popülizme, yabancı düşmanlığına ve kutuplaşmaya dürüst potansiyel bir kaymanın işaretlerini tespit ediyoruz” dedi.

Son yıllarda demokrasilerin yapı dönüşümler yaşadığını kaydeden Şentop, “Siyasette az daha yeni bir doğrudan demokrasi anlayışı ile karşısında karşıyayız. Özellikle sosyal medyanın siyaset üzerindeki etkisi, temsili demokrasilerde kayda değer başkalaşım ihtiyaçlarını da beraberinde getiriyor” diye konuştu.

DEZENFORMASYON İÇİN ULUSLARARASI SÖZLEŞME

Meclis Başkanı Şentop, bütün dünyayı korkutma eden dezenformasyon, korku söylemi, ırkçılık, yabancı düşmanlığı gibi konularda uluslararası bir sözleşmenin hayata geçirilmesi için üye ülkelere çağrıda bulunarak, şunları kaydetti:

“Yeni teknolojiler parlamento çalışmalarını ve sivil toplumla iletişimi kolaylaştırmanın yanına; yanlış bilgilendirme, dezenformasyon ve sahte haberlerin asıl akıma dönüşmesine de yol açtı. Dünya çapında yanlış veri, dezenformasyon ve sahte haberler, devlet ve devlet dışı aktörler göre artan bir şekilde daha artı kullanılıyor ve bu tehditler demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını baltalayan karmaşık, çok yönü olan ve sınır ötesi sınamalar haline geliyor. Demokrasilerimize yönelik bu yakın korkutma, benzeşen güdümlü bir uluslararası tepki gerektiriyor. Dolayısıyla, parlamenterler olarak bu karmaşık problemlere karşı yalnızca ulusal mevzuatları oluşturmakla kalmamalı; yanlış bilgilendirme, dezenformasyon ve sahte haberlerin milletlerarası boyutuyla uğraş etmek için uluslararası bir sözleşmenin hayata geçirilmesi, bilahare karşılıklı bir mekanizmanın kurulması gibi çalışmalar için de çaba sarf etmeliyiz.”

‘İSLAM DÜŞMLANLIĞI EN YAYGIN IRKÇILIK BİÇİMİ HALİNE GELDİ’

Mustafa Şentop, yeni bilgi ve irtibat teknolojileriyle birlikte aleyhinde karşıya kalınan bir öteki hususun ise ifade özgürlüğü ile dehşet söylemi arasındaki çizginin kolayca aşılabilmesi olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Bugün ırkçılığın, yabancı düşmanlığının, İslam düşmanlığının ve korku söyleminin dünya genelindeki can sıkıcı yükselişinden ve toplumlarımızın barışma ve uyumuna karşısında oluşturduğu büyük tehditten hepimiz endişe duyuyoruz. Ne yazık oysa İslam düşmanlığı, son 20 yılda en yaygın ırkçılık biçimlerinden biri haline geldi. Koronavirüs salgını bununla beraber bu tehditlerdeki artışı daha da kötüleştirerek, zaten savunmasız durumdaki kişilere karşın damgalama ve şiddetin artmasına sebep oldu. Bu sebeple başkanlığını üstlendiğimiz parlamentolarımızın bütün üyelerine ayrımcılık, ırkçılık, İslam düşmanlığı ve korku söylemi eğilimlerine karşı iki taraflı, maddi adımlar atmak için çağrıda bulunuyorum.”

‘AŞI BENCİLLİĞİ, ÖNCE BUNU YAPANLARA HASAR VERECEKTİR’

Covid-19 salgınının, toplumların sosyal, hesaplı ve politik hayatında şimdiye kadar sanki görünmeyen sonuçlar doğurduğunu kaydeden Şentop, “Kabul etmemiz gerekir ancak salgın küresel olduğu gibi; sağlık durumu da tedavi de hap ve aşı da küresel. Özellikle aşıya erişim konusunda Afrika kıtası ilk olarak almak üzere gereklilik sahiplerine şu anda huzur sağlanması için parlamenterler olarak daha fazla mesuliyet üstlenebileceğimizi düşündüğümü vurgulamak istiyorum. Bu konuda denklik ve adaletli bir paylaşım olmaması halinde aşı milliyetçiliği, aşı ayrımcılığı, aşı bencilliği önce bunu yapanlara zarar verecektir” dedi.

‘DAHA POZITIF İNİSİYATİF ÜSTLENMEK MECBURİYETİNDEYİZ’

Meclis Başkanı Şentop, göç konusunun da ivedi küresel çözüm bekleyen bir mesele olduğuna dikkat çekerek, “Göç olgusu söz konusu olduğunda milletlerarası toplum göre sığınmacı yükünü üstlenen ülkelerle adaletli külfet ve yükümlülük paylaşımı yapılmıyor. İnsanları yurtlarından, evlerinden göç etmeye zorunlu bırakanlar, ortaya çıkan insani krizlerde mesuliyet almaktan maalesef kaçınıyorlar. Zorunlu tedbirler zamanında alınmadığı takdirde, düzensiz göç konusu ve mülteci krizi acı bir gündem oluşturmaya devam edecektir. İnsanların kendi ülkelerinde uzlaştırma içerisinde ve minimum, insani şartlarda yaşayabilecekleri ortamların inşası ve geliştirilmesi küresel bir sorumluluktur ve bunun için parlamenterler olarak daha fazla inisiyatif üstlenmek mecburiyetindeyiz” diye konuştu.

öte yandan Avustralya’nın konut sahipliğinde gerçekleşen toplantıyla MİKTA dönem başkanlığı, Türkiye’ye geçti.

Yorum yapın

SMM Panel PDF Kitap indir