Kovid-19 vakalarının yükseldiği İzmir’de 5 örnekten biri pozitif
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Araştırma Başvuru Formu Hastanesi bünyesinde kurulan Kovid-19 PCR Laboratuvarı, Türkiye’de birincil Kovid-19 vakasının belirlendiği 11 Mart 2020 tarihinin peşinde Sıhhat Bakanlığı tarafından akredite edildi.
İlk zamanlar, hastaneye başvuran hastaların yanı sıra çevre hastanelere gidenlerin de PCR testlerini sonuçlandıran laboratuvar, sonra kentte laboratuvar sayısının artmasıyla sadece Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma Kullanım Hastanesi’ne başvuran vatandaşlara hizmet vermeye başladı.
Salgının sürdüğü 3 yıldan bu yana 12 afiyet çalışanı, 7 gün 24 saat esasına tarafından laboratuvarda tayin yapıyor.
İzmir’de son günlerde 5 kat gelişen olgu sayısına ast olarak PCR laboratuvarında da mesai bir hayli yoğunlaştı. Hastane çalışanları tarafından özel kaplarda laboratuvara getirilen PCR testleri, kayıt işlemlerinin ardındaki sağlık ekiplerine teslim ediliyor.
Teknisyenler kadar PCR analizine hazırlanan testler, solüsyonun içine aktarılıyor. PCR cihazlarına yüklenen numunelerin sonuçları sonradan mikrobiyoloji uzmanlarınca değerlendiriliyor. Testin son aşamasında ise bilgiler sisteme yükleniyor.
– “HER 5 ÖRNEKTEN BİRİ POZİTİF”
Kovid-19 PCR Laboratuvarı Sorumluluk Sahibi Hekimi Prof. Dr. Açlık Sayıner, AA muhabirine, büyük kasaba genelinde gelişen Kovid-19 vakaları sebebiyle mesailerinin daha da yoğunlaştığını söyledi.
Salgının başladığı günden bu yandan laboratuvarda atama yaptıklarını bildiren Sayıner, şunları kaydetti:
“Şimdiye kadar yaklaşık 160 bin civarında test yaptık. Laboratuvarımızın kapasitesi 400-500, onun üzerine çıkmak istemiyoruz ama son günlerde jurnal deneme sayımız 1800’lere ulaştı. Gerçekte geçtiğimiz haziranda işler fazla sakinlemişti, günde 150-200 örnek çalışıyorduk. Ağustos gibi sayılar ağır ağır artmaya başladı. bu arada diğer solunum virüslerini de görmeye başladık. Bu tarihte 600 örnek çalışıyorduk. Sadece bizde yok bütün PCR çalışan laboratuvarlarda kapasitenin üzerinde örnekle karşı karşıyayız. Kendi laboratuvarımızla ilgili konuşacak olursak son bir haftadır çalıştığımız örneklerin takriben yüzde 20’si pozitif çıkıyor. Yani her 5 örnekten biri artı.”
Sayıner, sağlık durumu çalışanlarının salgın sürecinde çok yorulduğunu, bu tempoyu her gün yaşamanın basit olmadığını dile getirdi.
– “KOVİD GEÇİREN HASTALARIMIZDA NELER GELİŞİYOR, ONU İNCELİYORUZ”
DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar ise birçok sıhhat kuruluşunda olduğu gibi kendi hastanelerinde de Kovid-19 yoğunluğu yaşandığını vurguladı.
Salgın sürecinin başında Kovid-19 Tanı Merkezi oluşturduklarını anımsatan Hotar, “Derhal de Kovid-19 İzleme Merkezi kurduk. Kovid geçiren hastalarımızda neler gelişiyor, onu inceliyoruz. Yeniden en önemlisi aşı olduktan daha sonra kişilerin antikorlarındaki gelişimi izleyen çalışmamız devam ediyor. Bunun yanına hastanelerde tedavi süreçlerini yakından takip ediyoruz. Entübe hastalarımız az ve doktorlarımızın çabası fantastik. Aşı olmayan veya yetkisiz aşısı olanlarda riskin daha yüksek olduğunu görüyoruz.” diye konuştu.
