Kovid-19’a karşı dil altına uygulanabilecek aşı için ‘gönüllü’ aranıyor
Ankara Üniversitesi Kanser Araştırma Enstitüsünde Prof. Dr. Akbulut ve 8 şahsiyet ekibi kadar geliştirilen, TÜBİTAK Kovid-19 Platformunca desteklenen adenoviral vektör tabanlı Kovid-19 aşısının ahali üstünde deneneceği Faz-1 çalışmaları geçen hafta itibarıyla Ankara Şehir Halkı Hastanesi Klinik Araştırma Merkezinde başladı.
Bir haftanın geride bırakıldığı çalışmalara ilişkin Enstitüde AA muhabirine açıklamalarda yer alan Akbulut, aşının Faz 1 çalışmalarına 18-59 yaş aralarında, hemen şimdi Kovid-19 geçirmemiş ve aşılanmamış kişilerin dahil edilebileceğini söyledi.
– “GÖNÜLLÜLERİN ÖNEMLİ BİR KISMININ PCR TESTİ POZİTİF ÇIKTI”
Sadece bir haftalık sürede bile halkın ilgisinin iyi olduğunu dile getiren Akbulut sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bulaşıcılığı yüksek Omicron varyantının bu değin yaygın olduğu bir dönemde bu şartları sağlayan kişileri bulmak şiddet. Aşı olmamış, hastalığı da geçirmediğini düşünen 20’nin üstünde birey tarandı ama kayda değer bir kısmının PCR testi fazla çıktı, maalesef onları çalışmaya alamadık. Belirtileri yoktu ama bir şekilde hastalığı geçirmişler. Bugüne kadar 2 gönüllümüze aşıyı yapabildik.
Özellikle Ankara’da yaşayan insanlarımıza seslenmek istiyorum; eğer Kovid-19 geçirmediyseniz ve bugüne değin hiç aşı yaptırmadıysanız lütfen Ankara Şehir Halkı Hastanemizdeki Faz 1 merkezine başvurarak çalışmaya yardım olunuz.”
– TÜM VARYANTLARA KARŞI EN AZ 1 YIL KORUMA SAĞLAMASI BEKLENİYOR
Prof. Dr. Hakan Akbulut, aşının muhtemel varyantlar dikkate alınarak tasarlandığını ve bağışıklık sistemini uyarıcı bir özelliğinin de bulunduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Aşımızın yapacağı bağışıklığın Omicron dahil tüm varyantlara karşı koruma sağlamasını bekliyoruz. Hücre bağışıklığı artıran bir faktör de içermesi sebebiyle daha uzun süreli, en az 1 sene koruma sağlayacağını öngörüyoruz. Tasarım ve hayvan çalışmalarından elde ettiğimiz sonuçlara dayanarak şu lahza bunları söyleyebiliyoruz ama muhakkak konuşabilmek için Faz 1 çalışmasının sonuçlarını beklememiz gerekli.”
– YENİ VARYANTLARA KARŞI 3 YENİ TASARIM DAHA YAPILDI
Adenoviral vektör tabanlı Kovid-19 aşısı geliştirildikten daha sonra da AR-GE faaliyetlerinin devam ettiğinin altını çizen Akbulut, “Virüsün mutasyonlarla geçirdiği değişimi dikkate alarak aşımızda da yeni şartların değişmesi yaptık. Önümüzdeki günlerde onların da üretimini yapıp klinik çalışmalara yetiştirmeyi planlıyoruz. Yani bir aşı yaptık, ürettik ve onun sonucunu bekliyor değiliz, bir taraftan da klinik öncesi çalışmalarımız devam ediyor. hemen yeni varyantlardan elde ettiğimiz 3 tane daha tasarım yaptık, onların da çalışmaları sürüyor.” dedi.
Dünya genelinde bilim insanlarının Kovid-19 varyantlarına ilişkin araştırmaları sürdürdüğüne göze çarpan eden Akbulut, “TÜBİTAK Kovid-19 Platformu dahilinde 7 aşı ve 11 ilaç geliştirme çalışması var, bu çalışmalarda 400’ün üzerinde bilim insanı yer alıyor. Yeni varyantlar üstünde de çalışmalar devam ediyor. Dünya genelinde de böyle. İnsanlık olarak bu virüsün hakkından geleceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
– “İNSANLARDA AST ETKİSİ OLMAYAN ‘ADENOVİRÜS’ İÇERİYOR”
Prof. Dr. Hakan Akbulut, aşının ileride dil altı ve burundan uygulanabileceğine dikkati çekerek şunları kaydetti:
“Aşımız insanlarda yan etkisi olmayan ‘adenovirüs’ denilen bir soğuk algınlığı virüsünü içeriyor. Çocukluktan itibaren hepimiz bu virüsle karşılaşıyoruz ve önemli enfeksiyona yol açmıyor. Hepimizde bu virüse karşı bir bağışıklık var zaten. Biz Kovid-19 antijenlerini bu adenovirüsün içine yerleştirdik, dolayısıyla ağızdan damlatıldığında buradaki hücrelerin içine giriyor ve orada Kovid-19’a karşısında bir bağışıklık oluşturuyor.
– “AĞIZ VE BURUNDAN AŞILAMA PANDEMİYİ KISA SÜREDE BİTİREBİLİR”
Prof. Dr. Akbulut, burun ve ağızdan uygulanan aşının, adale içine yapılan aşıların aksine, Kovid-19 hastalığını başlangıcında engellediğini vurguladı.
Akbulut, “Kovid-19’a karşı ağız ve burundan aşılamada, bir anlamda hastalığın antre kapısını kapatıyorsunuz. Düşman içeri giremediği için hiçbir semptom ve hastalığa da yol açamıyor. Keza virüs ağız ve buruna yerleşemeyeceği için başkalarına bulaştırma ihtimali de bulunmuyor. Böylece pandemi kısa sürede bitebilecek.” diye konuştu.
Dünyada klinik çalışmaları devamlı, ağızdan ya da burundan uygulanabilme özelliği olan 4 adenovirüs aşısının geliştirildiğini fakat yerli aşının tasarım itibarıyla diğer çalışmalara göre daha geniş ve uzun etkilere sahip olduğunu belirten Akbulut, “Ümit ediyorum bizim aşımızın da klinik çalışmaları kısa sürede tamamlanır ve insanlarımız dünyayla birlikte aynı zamanlı olarak kullanmaya başlayabilirler.” temennisinde bulundu.