Türk bilim insanı Sibirya’da küresel iklim değişikliğini araştıracak

Ebru Caymaz, AA muhabirine, Türkiye’nin kutuplara ilgisinin oldukça eski olduğunu, bu konudaki çalışmaların 1930’lara dayandığını söyledi.

Zaman içerisinde münferit şekilde kutuplarda çalışma yapan akademisyenler olduğunu ifade eden Caymaz, “Son yıllarda Direk Araştırmaları Enstitüsünün kurulmasıyla bu çalışmalar kurumsal yapı kazandı. Burada fazla dinamik bir takım var. Çalışmalar da farklılık göstermeye başladı. Ben de o ekiple çalışmaktan gurur duyuyorum. Daha evvelden yaptığım çalışmalarım vardı. Ama şu anda bu çalışmalara daha büyük bir ekip olarak devam ediyoruz.” dedi.

Arktik bölgesiyle ilgili 2014’te başlayan bir alıştırma süreci bulunduğunu anlatan Caymaz, şöyle devam etti:

“2015’te ilk olarak Svalbard’a gittim. sonradan Grönland, her yerde Svalbard oldu. Aralarda 3 kere İzlanda elde etmek şeklinde çeşitli ziyaretlerim oldu. O bölgede farklı alanlara yönlendirilmiş incelemeler gerçekleştirdim. En son gittiğimiz Grönland ziyaretinde ise yine bir Türk tersanemiz bize sponsor oldu. Orada küresel iklim değişikliğinin keza yerli halklara keza de dünyamıza etkilerini uygun gözlemleme fırsatımız olmuştu. Bununla ilgili bilinçlendirme amacıyla videolar hazırlamıştık. Bir adım daha ileriye taşıyarak bunlara Sibirya’da sürdürmek istiyorum.”

Caymaz, TÜBİTAK’ın Yelken Direği Araştırmaları Enstitüsü üzerinden hazırladığı ansiklopediye, yerli halklarla ilgili birim yazdığını belirterek, “Yetersiz gördüğüm birkaç husus vardı. Daha önce Sibirya’ya gitmemiştim. 29 Ocak’ta Sibirya’ya gittiğimde bir buzul dalışı yapmak istiyorum. Bununla gençlerimizin dikkatini çekmek istiyorum, Grönland’da yaptığımız gibi. Buzul tırmanışı da yapmak istiyorum. Bunlara ek olarak yerli halklarla görüşüp ayrıca küresel iklim değişikliğinin etkilerini uygun gözlemlemek ayrıca de onların hayatına dair etnografik çalışmalarımıza devam etmek istiyorum.” diye konuştu.

– “BUZ DAĞLARI YOKTU, BU BENİ ÇOK ETKİLEDİ”

Grönland’da 4 sene arayla gördüğü manzaranın, kendisini küresel iklim değişikliği konusunda profesyonel çalışmaya yönlendirdiğini gösteren Caymaz, şunları söyledi:

“2016 ve 2020’de Ilulissat’a yaptığım iki ziyaret var. Bu bölgeye küresel iklim değişiklinin etkilerini tahlil etmek için gitmiştim ama böyle bir senaryoyla karşılaşacağımı tahmin etmemiştim. İkinci kere Ilulissat’a gittiğimde ilk rotayı bulmakta oldukça zorlandım. Çünkü bir önceki gidişimizde, sağ tarafımızda devasa büyüklükte buz dağları vardı. 2020’de ise ekstradan yürüdüğümüz halde buzul dağlarının olduğu bölgeyi bulamadım. Çünkü o buz dağları yoktu. Dolayısıyla bu beni fazla etkiledi. Ardından bilimsel olarak yaptığımız incelemelerde de bölgedeki büyük buzulun 3’te 2’sinin değil olduğunu gördük. NASA da benzer dönemde yaptığı incelemede bunu açıkladı. Bu sahiden çok acı bir gelişmeydi benim açımdan ve dünya açısından.”

– “BİLİM DİPLOMASİSİ ARTIK EN ÖNEMLİ KONULARDAN BİRİ”

Türkiye’nin bugün bilim diplomasisi alanındaki gelişmelere paralel çalışmalar gerçekleştirdiğini vurgulayan Caymaz, bunun sevindirici olduğunu dile getirdi.

Artık bilim diplomasisinin en kayda değer konulardan biri olduğunu belirten Caymaz, “Özellikle Arktik bölgesinde küresel iklim değişikliğiyle karşısında karşıyayız. Ve fiilen Türkiye bu konuyu bir yanından yakaladı. Şu süreçte enstitü üzerinden giden manâlı incelemeler var. Akademisyenlerimizin egemen yaptığı çoğu egzersiz var. Bu noktada fiilen bilim diplomasisi sürecimizi etkin yürütme gayretindeyiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Ebru Caymaz, kutup bölgesi dahil çoğu alanda Türk kadınını temsil ettiği için gurur duyduğunu kaydederek, “Türk kadını edinmek çifte gurur kaynağı. Bu konularda çalışan doğrusu o kadar çok kadınımız var. Özellikle genç tür gümbür gümbür geliyor. İlerleyen süreçlerde uç bilimlerinde Türk kadın bilim insanlarını çok sayıda göreceğiz.” diye konuştu.

Yorum yapın

SMM Panel PDF Kitap indir